You are currently browsing the category archive for the ‘şiir’ category.

Wilfred Owen 1893-1918 yılları arasında yaşamış, 1. Dünya Savaşı sırasında (ateşkes imzalanmadan hemen hemen bir hafta önce) hayatını kaybetmiştir.. Savaşın gerçek yüzünü açığa vuran, cephede yaşam mücadelesi veren askerlerin yaşadığı gerilimi ve dehşeti kendi deneyimlerine dayanarak betimleyen şiirleriyle ünlüdür. Savaşa dair bütün millyetçi ve vatanperver söylemlerin ötesinde durur ve ben-öteki, dost-düşman ayrımına girmeden, cephede savaşı birebir yaşayan askerin ağzından savaş deneyiminin vahşetini aktarır.

Gerek kitap olarak gerekse internet ortamında Owen’ın savaş karşıtı şiirlerinden hiçbirinin Türkçe çevirisinin bulunmaması üzücü bir durum. Oysa ki bu şiirler anlattıkları hikayeler dolayısıyla güncelliğini kaybetmiş değil. Bu sebeple Owen’ın şiirlerinin en meşhuru olan “Dulce et Decorum Est” nin kendi çapımda mütevazı bir çevirisini yapmaya çalıştım.. Herhangi bir şiirinin çevirisinin Owen’ın kafiyelerinin ve anlatısının ahengi yanında cılız kalacağının farkındayım, yine de denemeye değer.. Şiirin orijinali ve çevirisi aşağıda..

Dulce et Decorum est

Bent double, like old beggars under sacks,
Knock-kneed, coughing like hags, we cursed through sludge,
Till on the haunting flares we turned our backs
And towards our distant rest began to trudge.
Men marched asleep. Many had lost their boots
But limped on, blood-shod. All went lame; all blind;
Drunk with fatigue; deaf even to the hoots
Of disappointed shells that dropped behind.

GAS! Gas! Quick, boys!– An ecstasy of fumbling,
Fitting the clumsy helmets just in time;
But someone still was yelling out and stumbling
And floundering like a man in fire or lime.–
Dim, through the misty panes and thick green light
As under a green sea, I saw him drowning.
In all my dreams, before my helpless sight,
He plunges at me, guttering, choking, drowning.

If in some smothering dreams you too could pace
Behind the wagon that we flung him in,
And watch the white eyes writhing in his face,
His hanging face, like a devil’s sick of sin;
If you could hear, at every jolt, the blood
Come gargling from the froth-corrupted lungs,
Obscene as cancer, bitter as the cud
Of vile, incurable sores on innocent tongues,–
My friend, you would not tell with such high zest
To children ardent for some desperate glory,
The old Lie: Dulce et decorum est
Pro patria mori.

8 October 1917 – March, 1918

———————————————————————————————–

Tatlı ve Şereflidir

İki büklüm, çuval giymiş yaşlı dilenciler gibi,
Çarpık bacaklı, acuzeler gibi öksürerek, küfürlerle geçtik içinden çamurun
Başımıza musallat olan roketlere sırtımızı çevirene kadar
Ve uzaktaki çadırlarımıza doğru yürümeye başladık yorgun.
Adamlar yürürken uyukluyordu. Birçoğu botlarını kaybetmiş
Ama topallamaya devam ettiler, kan-nallı. Hepsi sakatlandı; hepsi kör;
Yorgunluktan sarhoş; arkalarında patlayan yorgun, kendilerinden üstün çıkmış
mermi kovanlarının uğultularına bile sağır.

GAZ! Gaz! Acele edin, çocuklar! – El yordamıyla o sakar gaz maskelerini
Takmanın mutluluğu tam zamanında;
Ama hala bağırıp tökezliyordu biri,
Ateşin ya da kirecin içinde bocalayan bir adam gibi boşuna…
İçinden loş, dumanlı camların ve yeşil ışığın,
Yeşil bir denizin dibindeymişim gibi, gördüm onu boğulurken.
Bütün rüyalarımda, önünde çaresiz bakışlarımın,
Bana doğru atılıyor, oluk-oluk, tıkanıyor, boğuluyor.

Bazı duman-altı rüyalarda, yürüyebilseydiniz siz de
Onu içine fırlattığımız vagonun arkasından,
Ve izleyebilseydiniz debelenen beyaz gözlerini yüzünde,
Sarkmış suratını, sanki bıkmış bir şeytan günahlardan;
Duyabilseydiniz, her sarsılışında, oluk oluk gelen kanı
Köpükle tahrip edilmiş ciğerlerinden,
Kanser gibi müstehcen, gevişi kadar acı
Masum dillerdeki hakir, dermansız yaraların,
Dostum, bunca keyifle söyleyemezdiniz,
Umutsuz bir zafere heves eden çocuklara
O eski yalanı: “Tatlı ve Şereflidir
Ölmek Vatanın İçin.”
(Dulce et Decorum est Pro Patria Mori)

Şair: Wilfred Owen
Orijinal İsim: Dulce et Decorum est
Çeviri: herkesinhikayesi
“That’s because you’re only half-living. The other half is still untapped somewhere.” Haruki Murakami

Kategoriler

Arşiv

Diğer 6 aboneye katılın